top of page

Yurtdışında Bulunan İşverenin Yaptığı Döviz Ödemelerinde Gelir Vergisi Sorunu

Güncelleme tarihi: 5 Eki 2022

Günümüzde fiziki sınırları ortadan kaldıran, dünya üzerinde bireyler arasındaki iletişimi kolay ve sorunsuz hale getiren teknoloji sayesinde insanlar sadece vatandaşı oldukları ülkelerde değil; yabancı ülkelerdeki istihdam olanaklarını da değerlendirmektedirler. Ülkemizde yerleşik olup yurtdışındaki firmalarda çalışarak döviz geliri elde eden çalışanların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum vergi sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Türkiye'de yerleşik olup da yurtdışında bulunan şirketlerde çalışan birçok kişi yabancı şirketin Türkiye'de herhangi bir faaliyeti, hizmeti, şubesi olmadığı gerekçesiyle gelir vergisinden muaf oldukları kanaatindedirler. Ancak son zamanlarda banka hesaplarına her ay yatan döviz gelirleriyle ilgili gelen izaha davet yazıları aslında mevzuatın ve uygulamanın daha dikkatli incelenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.



Yabancı İşverenden Elde Edilen Döviz Gelirinin Gelir Vergisinden İstisna Olmasına İlişkin Mevzuat


Gelir Vergisi Kanunu madde 23 ile gelir vergisinden istisna edilecek ücretler düzenlenmiştir. İlgili maddenin 14'üncü fıkrasının a bendinde ise yurtdışındaki işveren tarafından ödenen hangi ücretlerin gelir vergisi istisnası kapsamında olduğu açıklanmıştır.


Gelir Vergisi Kanunu madde 23


''Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir

.

.

14-a) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler; gelir vergisinden istisnadır.''


Bu hüküm ayrıntılandırarak hangi durumların gelir vergisinden istisna kapsamında değerlendirilebileceğine ilişkin şartlar ise 147 no'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde şu şekilde açıklanmıştır:


Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 147) GVK 147

''c) Kanuni ve İş Merkezi Türkiye’de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi İşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler :

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 ncü maddesine 3239 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile eklenen 14 numaralı bentte, “Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettigi kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler”in gelir vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.


_ İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye’de herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye’de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.


_ Türkiye’de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, sözkonusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye’de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede ücret erbabının Türkiye’de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiç bir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye’deki faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesi hükmüne göre gider olarak dikkate alınmayacaktır.


_ İstisna hükmü 1 Ocak 1986 tarihinden sonra döviz olarak ödenen bu nitelikdeki ücretlere uygulanacaktır.''


Mevzuat Kapsamında Yabancı İşverene Çalışma Durumunda Gelir Vergisinden İstisna Olmanın Şartları


Gelir Vergisi Kanunu madde 23/f.14-a ve 147 no'lu Gelir Vergisi Tebliği birlikte değerlendirildiğinde elde edilen gelirin bu kapsamda istisnaya tabi tutulabilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:


1) Kanun metninde yazılı dar mükellefiyet kavramı ile anlatılmak istenen, yurtdışında bulunan işverenin Türkiye'de ne kanuni merkezi ne de iş merkezlerinin bulunmasıdır. Yabancı işverenin Türkiye'de hiçbir kazancı bulunmamalıdır.

2) Kişi dar mükellef kurumunda hizmet erbabı olmalıdır ve yaptığı iş karşılığında bir ücret almalıdır. Gelir Vergisi Kanunu madde 61'de ücret ''... işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler'' olarak tanımlanmıştır.

3) Türkiye'de yerleşik çalışana döviz olarak ödenmelidir.

4) Bu ücret yurtdışındaki dar mükellef işverenin yurtdışında gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler sonucunda elde ettiği kazançtan karşılanmalıdır.

5)Ödenen ücretin dar mükellef işverenin Türkiye'deki hesaplarına gelir olarak kaydedilmemesi gerekmektedir.

6) İşçi işveren ilişkisinin varlığının ispatlanabilir olması gerekmektedir.




Çoğunlukla işverenin dar mükellefiyeti öne sürülerek, gelir istisnasından faydalanılabileceği düşünülse de aslında bunun yanında en can alıcı unsur işçi-işveren ilişkisinin varlığıdır. Bu ilişkinin varlığını ortaya koyabilecek en önemli araç ise işçi-işveren sözleşmesidir.


Bir örnek vermek gerekirse, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan firmaya firmanın faaliyette bulunduğu ülkede vergi kesintisi yapılmaksızın döviz cinsinden peşin olarak saatlik ücret karşılığında (haftada 40 saat) internet üzerinden hizmet veren bir vatandaşın konuyla ilgili özelge talebi sonucunda kendisine 4/4/2014 tarih ve 8 sayılı özelge ile şöyle cevap verilmiştir:


''Bu hüküm ve açıklamalara göre yurt dışında mukim şirkete internet üzerinden verdiğiniz

proje danışmanlık hizmeti dolayısıyla tarafınıza doğrudan doğruya yurt dışından döviz olarak

ödenen ücret işveren firmanın kazanç elde etmesine danışmanlık yaparak katkı sağlandığından Gelir Vergisi Kanununun 23/14 fıkrasında yer alan istisnaya ilişkin olarak 147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan şartların ihlal edildiği anlaşıldığından Gelir Vergisi Kanununun 23'üncü maddesinin 14 numaralı bendine göre gelir vergisinden müstesna olması mümkün değildir. Bu nedenle ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesine göre yıllık beyanname ile beyan edileceği tabiidir. ''


Sonuç


Ülkemizde döviz geliri elde etmek çalışan bakımından son derece cezbedicidir hem de ülke ekonomisini ve istihdam sorununu rahatlatan bir çözümdür. Kanun doğru anlaşıldığı ve uygulandığı takdirde bu durumun sağladığı avantajlarından faydalanmak mümkündür. Bu nedenle döviz olarak elde edilen gelirlerin hangilerinin gelir vergisinden istisna olduğuna, kişinin vergiyle ilgili sorumluluklarının neler olduğuna ilişkin olarak vergi avukatına danışmak ileride doğabilecek vergiye ilişkin sorunları bertaraf etmek için izlenebilecek en doğru yoldur.

53 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

VESAYET ve VASİ TAYİNİ

Kişi işlerini yaşlılığı, ağır hastalığı, sakatlığı nedeniyle gerektiği gibi takip edemiyor, kişisel bakımını yerine getiremiyor, yardım...

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page